Batıkent Mah. Ulusal Egemenlik Bulv. No: 12 Tepebaşı / Eskişehir
Global Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi

Sık Sorulan Sorular

İmplant en basit tanımıyla; çeşitli nedenlerle kaybedilmiş dişlerin yerine, çene kemiğine yerleştirilen yapay diş kökleridir.

Eksik dişlerin fonksiyon ve estetiğini tekrar sağlayan implantlar, çene kemiği içine operasyonla yerleştirilen saf titanyum ya da titanyum alaşımlarından yapılır. Ağız sıvılarından etkilenmez. Tamamen biyouyumludur ve vücutta alerjik reaksiyona sebebiyet vermez.

Hayır. İmplantların kemik ile tam olarak kaynaşmasını (osteointegrasyon dönemi) sağlamak için iyileşme dönemi olan ilk 3 ay boyunca implant üstüne gelen yüklerin en aza indirgenmesi gerekir. Bu bekleme süresi implant öncesi çene kemiklerine müdahaleler yapılması gerekiyorsa değişiklik gösterebilir. Ancak doktorunuz bu iyileşme süresinde size uygun bir geçici protez yaparak bekleme süresince konforunuzu sağlayacaktır.

İmplant yerleştirme işlemi lokal anestezi altında yapılacağı için acı duymazsınız. Diş tedavisi korkusu olan hastalarda isteğiniz doğrultusunda sedasyon altında da uygulanabilen bir işlemdir. İmplantın yerleştirildiği gün lokal anestezinin etkisi geçtikten sonra basit ağrılarınız ağrı kesicilerle kontrol altına alınabilir. Hastaların çoğu hiç ağrı yaşamadığını, bir kısmı ise ilk gün hafif sızlama şeklinde ağrıları olduğunu belirtmişlerdir.

İmplantın ömrü için bir süre vermek doğru değildir. Kendi dişlerinizin ağızda kalma süresi genetik faktörler, ağız hijyeni, düzenli diş hekimi kontrolü gibi sebeplere bağlıdır. İmplantın ağız içerisindeki ömrü de aynı faktörlerden etkilenmektedir. İmplantınız yerleştirildikten sonra hekiminiz implant ve implant üstü protezlerinizin bakımını nasıl yapmanız gerektiği ile ilgili sizi bilgilendirecektir. Hekiminizin önerilerini eksiksiz uygulamanız, iyi bir ağız hijyeni sağlamanız, düzenli diş hekimi kontrollerinize gelmenizle implantınızı ömür boyu kullanmanızı amaçlamaktayız.

Gülüş estetiği ağız içerisindeki yumuşak ve sert dokuların birlikte değerlendirilmesini gerektiren multidisipliner bir tedavi yaklaşımıdır. Diş hekimi tarafından dişler, diş etleri, dudak takip çizgisi ve dudak desteği detaylı bir şekilde incelenmelidir. Planlama sırasında dişlerle beraber gerekli görülürse pembe estetik olarak adlandırdığımız yumuşak doku düzenlemeleri de yapılmalıdır. Bu tedavide dişlere zirkonyum kronlar, E-max kronlar uygulanabileceği gibi; porselen laminate'ler, kompozit laminate'ler de tercih edilebilir.

Süt dişleri çocuğunuzun düzgün beslenebilmesi ve sosyal hayatında etkili olan fonetik ve artikülasyonunun düzgün gelişmesi için çok önemlidir. Bu dişlerin diğer önemi ise; daimi dişler için yer tutucu görevi görmeleridir.
Süt dişleri daimi dişlerin sürme zamanı gelene kadar ağız içinde kalmalıdır. Çürük süt dişlerinin doğru zamanda tedavi edilmemesi maalesef bu dişlerin kaybına sebep olmaktadır. Bu dişlerin erken kaybedilmesi ileride diş çapraşıklıklarına, süt dişlerinin kayması sebebiyle daimi dişlerin gömülü kalabilmesine, estetik ve ortodontik problemlere sebebiyet vermektedir. Bu nedenle süt dişlerine geçici dişler olarak bakılmamalı, doğru zamanda tedavileri yapılmalıdır.

Genellikle ilk süt dişleri ağızda 6-12 aylar arasında çıkmaya başlar. Bu zaman aralığı genetik faktörlere ve sistemik duruma göre değişkenlik gösterebilmektedir. Zamanından biraz daha erken ya da biraz daha geç çıkması bizler tarafından normal kabul edilir.

Bebeklerde ağız bakımı ilk süt dişinin ağızda görünmesiyle birlikte başlamalıdır. Daha ideal olanı ise ilk süt dişi çıkmadan önce bebeğin beslenmesi sonrasında damaklarının ıslak temiz bir gazlı bez ile silinmesidir. Temiz bir diş etinin üzerine süren dişler daha sağlıklı olacaktır. Süt dişleri çıkmaya başladıktan sonra da yine ıslak gazlı bezle ya da özel silikon parmak fırçalar yardımıyla ağız bakımına devam edilmelidir. Çocuklarda ise sabah kahvaltısı sonrası ve gece yatmadan önce dişlerin ebeveyn yardımı ile fırçalanması gerekmektedir. İdeal bir diş fırçalamanın çocuklar tarafından gerçekleştirilebilmesi pek mümkün olmamaktadır. Bu sebeple amaç sadece çocuğa diş fırçalama alışkanlığını kazandırmak olmalıdır. Ağız içerisindeki etkin temizliği çocuğun diş fırçalamasından sonra ebeveyn gerçekleştirmelidir. Çocuğunuzun diş fırçasıyla ulaşamadığı yerleri siz detaylıca temizleyerek çocuğunuzun ağız bakımını sağlamasında ona yardımcı olmalısınız.

Çocuklarda diş fırçasının sapı çocuğunuzun rahat kavrayabilmesi için kalın olmalıdır ve çok uzun olmamalıdır. Diş fırçasının başı ağız içerisindeki her yere rahat erişim sağlayabilmesi için küçük olmalıdır. Yumuşak ve naylon kıllardan üretilmiş diş fırçaları kullanılmalıdır. Diş fırçası ortalama 4 - 6 ayda bir mutlaka değiştirilmelidir.